
meydana geldiğini, odalardan birinin kapısının zorlanarak açıldığını ve sonradan Kontesin
mücevherlerini saklamak amaçlı kullandığı anlaşılan küçük, maroken bir kutunun,
masanın üstünde içi boş halde durduğunu görmüştür. Ryder hemen alarm vermiş
ve Horner aynı akşam tutuklanmıştır; ama mücevher, The trust izle tüm aramalara rağmen
üstünden ya da kaldığı haneden çıkmamıştır. Kontes'in hizmetçisi Catherine Cusack,
Ryder'ın alarmı üzerine odaya koştuğunu ve her şeyin Ryder'ın ifadesinde
belirttiği biçimde meydana geldiğini söylemiştir. B bölgesinden Müfettiş Bradstreet,
Horner'in tutuklanırken şiddetle karşı koyduğunu ve çok defa masum olduğunu
haykırdığını ifade etmiştir. Görevliler, zanlının hırsızlıktan sabıkası meydana geldiğini da
göz önüne alarak, vakayı direk mahkemeye hemen sevk etmiştir. Mahkeme sırasında
çok heyecanlı meydana geldiği gözlenen Horner, karar açıklanırken bayılmış ve bunun
üzerine mahkeme salonundan çıkarılmıştır.
"Hım! Bu civarı mahkeme haberi yeter," diye konuştu Holmes düşünceli bir biçimde.
Gazeteyi bir kenara attı. "Çözülmesi gereken sıkıntı, bir ucunda çalınan bir
mücevher kutusu, başka ucunda Tottenham Court Yolu'ndaki kaz olan bir olaylar
zincirinden ibaret. Gördüğün benzeri Watson, deminki küçük analizimiz, daha ciddi
ve daha çok suç ihtimali içeren bir meseleye bağlandı. Mücevher burada; kazın
içinden çıktı ve kaz da, belli bir zaman önce saptama ettiğimiz özelliklere sahip olan Bay
Henry Baker'ın kazı. O halde, şu anda bizim amaçlı en önemlisi, bu adamı bulmak ve
bu küçük olayda parmağı olup olmadığını öğrenmek. Önce tüm akşam
gazetelerine ilan vermekle başlayacağız. Bu da işe yaramazsa başka yöntemlere
başvuracağım."
"İlanda ne olacak?"
"Bana bir kalem ve bir parça kâğıt ver. Şu Şekilde yazalım: The trust izle 'Goodge Sokağı'nın
köşesinde bir kaz ve siyah bir şapka bulunmuştur. Bay Henry Baker'ın, bu akşam
saat 6.30'da 221B Baker Sokağı'na başvurması rica olunur.' Bu yeteri civarı kısa
ve öz oldu."
"Evet. Ama ilanı görebilecek mi bakalım?"
"Evet, gazetelere çok defa göz atıyor olmalı nedeni ise kaybı, fakir bir adam amaçlı çok
ağır. Mağazanın penceresini kırdığında ve Peterson '-u üzerine doğru gelirken
gördüğünde o civarı korkmuştu ki kaçmaktan bir başka şey düşünememişti. Ama
şimdi kazı kaybettiğine çok pişman olmuştur. Bununla Birlikte, ilana ismini de
yazacağımızdan, o görmese bile onu tanıyanlar haber verecektir. İşte Peterson,
ilan bürosuna koş ve bunu akşam gazetelerine ver."
"Hangilerine bayım?"
"Globe, Star, Pall Mall, St.James, Evening News, Standard, Echo ve diğerlerine."
"Pekâlâ bayım. Peki ya mücevher?"
"Ah, evet. Onu ben saklayacağım. Sana teşekkür ederim. Ve bu arada Peterson,
dönüşte bir kaz alarak buraya bırak ki, bu beyefendiye, senin ailenin yediğinin
yerine bir kaz verebilelim."
Odacı gittikten sonra, Holmes, mücevheri alarak ışığa tuttu. "Harika bir şey,"
diye konuştu. "Nasıl da parlıyor. Tüm suçlular amaçlı bir ilgi odağı meydana geldiği kesin. Her
değerli mücevher öyledir. Tam bir şeytan tuzağıdır zaten. Daha büyük ve eski
mücevherlerin her yüzünün kanlı bir geçmişi vardır. Bu ise daha yirmi yıllık bile
değil. Güney Çin'de, Amoy Nehiri'nin kıyılarında bulunmuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder