13 Nisan 2016 Çarşamba

kaptan amerika 3 kahramanların savaşı full izle


 kaptan amerika 3 kahramanların savaşı  hd izleme seçeneği ile sinemaya geldiOysa ki Larsan, Matmazel

Stangersın'ın nişanlısının rol yaptığına inanıyordu.

Parkın demir kapısına yaklaştığımız sırada Larsan, kaptan amerika 3 kahramanların savaşı izle "Bastonum," diye bağırdı.

Rouletabille, "Bastonunuzu mu unuttunuz," diye sordu. "Evet, onu orada... Ağacın dibinde

bıraktım." Bir An Önce döneceğini söyleyerek ağaca doğru koştu. Tek kaldığımızda

Rouletabille, "Larsan'ın bastonuna dikkat ettiniz mi," diye sordu. Şimdiye civarı elinde

görmediğim yepyeni bir baston bu. Elinden hiç bırakmıyor. Sanki başka birinin eline

geçmesinden korkuyor benzeri... Bundan öncesinde Larsan'ın baston kullandığını görmemiştim. Bu

bastonu nerede buldu acaba?... Hiç baston kullanmayan birinin Glandier olayının ertesi

gününden ardından bastonsuz tek adım atmaması çok tuhaf!... Şatoya geldiğimiz gün bizi

görünce saatini cebine koydu ve bir an önce yerden bastonunu aldı. Bu hareketine önem

vermemekle yanlış ettim."

Parkın dışına çıkmıştık. Rouletabille çoğalış konuşmuyordu. Aklına Larsan'ın bastonu

takılmıştı herhalde Epinay'dan aşağıya doğru inerken, "Frederic Larsan, Glandier'e

benden öncesinde geldi. Araştırmalarına da benden öncesinde başladı. Benim bilmediğim birtakım

şeyleri öğrenmiş, benim bilmediğim bazı deliller bulmuş olabilir... Hay Allah!... Bu

bastonu nereden çıkardı?... Robert Darzac'dan şüphe ettiği besbelli... Bu şüphesi belki elle

tutulur bir şeye dayanıyordun.. Onun tutabildiği ve benim tutamadığım bir şeye!... Sakın

bu baston olmasın?... Hay Allah!... Bu bastonu nereden buldu acaba?..."

Epinay'a geldiğimizde trene yirmi dakika vardı. Bir kafeye girdik. Bir An Önce arkamızdan kapı

açıldı ve bastonunu elinde sallayarak Larsan göründü. Gülerek, "Onu buldum," diye

bağırdı.

Üçümüz bir masaya oturduk. Rouletabille gözlerini bastondan ayırmıyordu. Öylesine

dalmıştı ki Larsan'ın bir istasyon memuruna yaptığı işareti görmedi. Genç bir adamdı bu.

Küçük sarı bir sakalı vardı. Memur kalktı, içtiği içkinin parasını ödeyerek selam verip çıktı.

Eğer bu sarı sakal, ansızın çok gün ardından, bu öykünün en acıklı anında karşıma çıkmış

olmasaydı onu belki de hiç hatırlamayacaktım. O zaman memurun Larsan'ın bir adamı

olduğunu öğrendim. Larsan aracılığıyla Epinay-sur-Or-ge'e gelip giden yolcuları izliyordu.

Larsan işine yarayacak hiçbir şeyi ihmal etmiyordu. Rouletabille, "Mösyö Fred, ne

zamandan beri baston

kullanıyorsunuz," diye soruverdi. "Her zaman elleriniz cebinizde dolaştığınızı görürdüm."

"Onu bana hediye ettiler," diye konuştu.

"Herhalde yepyeni hediye etmiş olacaklar..."

"Evet, Londra'da hediye ettiler..."

"Doğru, Londra'dan yepyeni geldiniz!... Şu bastonu görebilir miyim?..."

"Tabii, elbette."

Bambu ağacından yapılmış bir bastondu. Baş tarafında altın bir halkası vardı. Rouletabille

kaptan amerika 3 kahramanların savaşı izle onu dikkatle gözden geçirdikten sonra!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder