
suikastçi full hd izleme özelliği ile beyaz perdeye çıktı.Gam öylesine çökmüştü ki omuzlarına, berbat bir hâli vardı. Çocukluk günlerini hatırlamıştı. Yol boyu o günlerin dehşetini yaşamaya başlamıştı yemden. Nüfusçu'nun her şüphelendiği insanın önünde, kendisini günah keçisi durumuna getirdiği günleri... Tekmelerle, tokatlarla yerlerde sürünüşünü; tozun kirin arasında belendiği o inanılması güç günleri hatırlamıştı. Hafızasından silmek amaçlı çırpındığı o azap günlerini yaşıyordu yeniden... Okul sıraları, liseli bir kıza ilân-ı aşkı. Ne civarı hadiseyi sığdırmaya çalışmıştı o kısacık yola... Sevememişti kimseyi o sebeple. Ya da yüreğinin derinliklerine gömmüştü duygularını. suikastçi izle Liseli bir kıza bırakmıştı kalbini ve ilk ve son seslendirişiy-di duygularını... O, hayatında iz bırakan, onurunu yok sayan, gururunu fena hâlde hırpalayan günü hatırlamıştı yeniden. Kâbusun koyulaştığı şu anda beyin, o günün azabını da eklemişti bilincine. O günlerde bahar en ihtişamlı dekorlarını kurmuştu ilçede. Çoklukla üç renk hâkimdi tabiatta. Beyaz badanalı evler, yeşilin her tonuyla tabiatı kucaklayışı ve höykürüşü; Akdeniz'in mavi suları eşliğinde, yakın bir akşamın alacalığı vardı ufukta... Okuldan artık yeni çıkmışlardı. Günlerdir aklına hâkim bir duygu yoğunluğu vardı yüreğinde... En Başında deli deli esen bir sevdanın yeli, onu her akşam okul çıkışında Gülden'in peşine takmaya başlamıştı... Bunu sadece bizzat yüreği biliyordu. Gülden, o derin Ve mana dolu bakışlardan bir birşeyler hissetmiş, hatta bazen iradesini suikastçi izle dizginleyemeyip o da kendisini zaman zaman bakışların akışına kaptırmış, umut vermişti Arma-ğan'a... İşte, Gülden'in bakışlarına verdiği olumlu tepkinin yaşamında olan izleri... En son, beklediği anı da yakalamıştı. Gülden beraber yürüdüğü arkadaşlarından ayrılmıştı... Bir kırtasiye dükkânına girmişti... Armağan caddenin kenarındaki sedir ağacının altında durup, Gülden'in kırtasiyeciden çıkışını beklemişti. Yalnızdı. Yolu, beklediği ağacın hemen yanından uğrayacaktı... Geliyordu ve göz göze gelmişlerdi yakınından geççabuk. İçli, derin bakışları vardı Armağan'm; ve Gülden onu fark etmişti... İlk selâm Gülden'dendi. Her şey lehteydi: Kalbinin atışını değiştirmişti bu ses. Heyecanlanmıştı elinde olmadan... -Merhaba. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder