
91.1 hd izleme seçeneği ile sinemada başladı."Thomas!" Will Skeat dışarıdan sesleniyordu.
Thomas başını kulübenin aralığından çıkarınca Skeat'm yanında dikilen pelerinli bir tanesini gördü. "Buradayım." "Misafirin var," diye konuştu Skeat hırçın bir şekilde, sonra dö- nüp uzaklaştı. Pelerinli birey içeri girmek amaçlı eğilince Thomas şaşırarak onun Jeanette meydana geldiğini gördü. "Burada olmamalı- yım," diye onu selamladı Jeanette. Dumanlı kulübeye girerek başlığını çıkardı, Eleanor'a baktı. "O kim?" "Benim kadınım," diye konuştu Thomas İngilizce. "Ona gitmesini söyle," diye konuştu Jeanette Fransızca. "Burada kal," diye konuştu Thomas Eleanor'a. "Bu Armorica Kontesi." Thomas kendisine karşı çıkınca Jeanette sinirlenerek başını yukarı kaldırdı, ama Eleanor'un gitmesi amaçlı ısrar etmedi. Onun mahaline Thomas'a bir torba fırlattı. Torbanın içinde bir but, bir somun ekmek ve taştan bir şarap şişesi vardı. Thomas ekmeğin yalnızca zenginlerin yiyebildiği kaliteli beyaz ekmek meydana geldiğini gördü, jambon buduysa karanfil ve balla tatlandırılmıştı. Thomas torbayı Eleanor'a uzattı. "Prenslere layık yiyecekler," diye konuştu. "VVill'e götüreyim mi?" diye sordu Eleanor, okçular bütün yiyeceklerini paylaşmayı kabul ettikleri amaçlı. "Evet, ama bekleyebilir," diye konuştu Thomas. "Şimdi götüreceğim," diye konuştu Eleanor. Sonra başına bir pelerin geçirip ıslak karanlığa çıktı. "Çok güzel," diye konuştu Jeanette Fransızca. "Bütün kadınlarım güzeldir," diye konuştu Thomas. "Prenslere layıklar."
Jeanette kızgın görünüyordu, ya da belki de yalnızca içerideki duman onu rahatsız ediyordu. Kulübenin duvarına dokundu. "Bana yolculuğumuzu hatırlattı." "Bizim yolculuğumuz soğuk ya da ıslak değildi," dedi Thomas. Ve sen deliydin, diye eklemek istedi, bendeniz sana baktım ve sen ardına bile bakmadan gittin. Jeanette sesindeki düşmanlığı duymuştu. "Günah çı- kardığımı sanıyor," diye konuştu prens amaçlı. "O zaman günahlarını söyle bana, böylelikle Majestelerine yalan söylemiş olmazsın." |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder